Vücudumuzdaki en büyük yük taşıyıcı eklemlerden biri olan kalça eklemi, uyluk kemiğinin yuvarlak başının, leğen kemiği ile birleşmesinden oluşur.
Kalça ekleminde bulunan kıkırdak yapısının ilerleyici dejeneratif hastalığına koksartroz adı verilir. Bozulmuş kalça ekleminin yapay materyallerle değiştirildiği cerrahi işleme ise total kalça protezi denilmektedir.
Total kalça protezi, kalça eklemindeki artritin (kireçlenme) giderek kötüleşmesi nedeniyle çok sık uygulanmaktadır. Total kalça protezi uygulanmasına yol açan en sık artrit tipi ise Osteoartrit’tir. Osteoartrit genellikle yaşlanma, kalça ekleminin doğuştan anormalliği veya kalça ekleminde önceden oluşan travma sonucu görülür. Kalça protezinde kemik kırıkları, romatoid artrit ve kalça kemiğinin ölümü (avasküler nekroz) total kalça replasmanına yol açan diğer sebeplerdir.
Osteoartrit: Kalça ekleminde kullanıma bağlı aşınma ve yıpranma ile birlikte kıkırdaklar hasar görmeye başlar. Bu duruma “osteoartrit” adı verilir. Kemik uçlarında yastıkçık görevi gören eklem kıkırdağı yıpranır ve görevini yerine getiremez. Böylece kemikler birbirine sürtünerek kalçada ağrıya ve sertleşmeye yol açar. Genellikle 50 yaşından sonra ve genetik nedenlerle bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
Romatoid artrit: Genellikle el parmağı eklemleri gibi küçük eklemleri tutsa da diz, kalça gibi büyük eklemleri de tutabilmektedir. Tutulan eklemlerde ağrı çok şiddetli olup şişlik olabilir. Ağrı geceleri daha da artar, özellikle sabahları eklemlerde uzun süreli tutukluk yada sertlik ile birlikte görülür.
Yürüme, koşma, merdivenden inip-çıkma gibi günlük rutin faaliyetlerin artık acı vermeye başlaması kalça ekleminin hasarında son evreye gelindiğini gösteren en büyük işarettir.
Her cerrahi girişimde olduğu gibi total kalça protezinin de riskleri vardır.
Akciğere gidebilecek kan pıhtıları (pulmoner emboli) bunlardan biridir ancak ameliyat sonrası kullanılan kan sulandırıcılar sayesinde pıhtı oluşumu engellenmektedir.
İdrara çıkma zorluğu, enfeksiyon, kalçanın hareketinin sınırlandırılması, konulan protezin yerinden oynaması ameliyat sonrası oluşabilecek diğer sorunlardır ve nadir görülürler.
Ameliyat öncesi değerlendirmede genellikle hastanın aldığı tüm ilaçlar gözden geçirilir. Aspirin gibi kan pıhtılaşması üzerine etkili ilaçlar genellikle ameliyattan bir hafta önce kesilir.
Ameliyat öncesi tam kan sayımı, böbrek ve karaciğer fonksiyonları için kan testleri, idrar tahlili, göğüs röntgeni, EKG ve fizik muayene yer alır.
Total kalça protezi ameliyatı bir miktar kan kaybına neden olabilir. Ameliyat öncesi hastanın kendi kanı alınır ve ameliyat sırasında hastaya verilmek üzere saklanır. Hastanın kendi kanı verildiği için de kan nakli ile ilgili riskler en aza indirilmiş olur.
Ameliyat sonrası hasta odasına alınan hastalara damar yolu ile sıvı verilir. Bu sıvılar hastanın minerallerini korumak ve ameliyat sırasında kaybedilen sıvıları geri kazanmak için önemlidir. Ağrı kesici ilaçların yanı sıra antibiyotik tedavisi de uygulanır.
Hastaya verilen ağrı kesiciler ve hastanın kontrolünde olup ağrı duyduğunda kullanabileceği ağrı pompası ile ameliyat sonrası oluşabilecek ağrıların önüne geçilir.
Oluşabilecek pıhtıları engellemek için kan sulandırıcı ilaçlar verilir, bunun yanında hastaya anti-embolik çorap giydirilir ve vücudun alt kısmında biriken kanı harekete geçirmek için ayak egzersizleri yapması istenir.
Hasta ameliyat sonrası idrara çıkmakta zorluk çekilebilir. Bunun önüne geçmek için hastaya sonda takılır.
Total kalça protezi ameliyatı sonrasında hastalar sıklıkla fizik tedaviye hemen başlanmaktadır.
Hasta ameliyattan sonraki ilk gün, fizyoterapist eşliginde yatağında oturtulur, kendini iyi hissederse ayağa kaldırılır.
Sonraki günlerde adım atma, yürüme ve merdiven çıkma gibi hareketler yine fizyoterapist eşliğinde yaptırılır. Başlangıçta, yürüteç veya koltuk değneği gibi destekleyici cihazlar kullanılır.
Meydana gelebilecek kontraktürler bacağın hareket açıklığını kısıtlayabilmekte ve bu nedenle yüzeyi protez ile değiştirilen eklemin hareket kabiliyetini engellemektedir. Bu sebeple fizik tedavi oldukça önemlidir.
İyileşme sürecinde hastadan bacak bacak üstüne atmaması istenir.
Ayrıca ameliyat edilmemiş tarafın üzerinde yatarken bacaklar arasında bir yastık kullanılması istenir.
Taburcu olan hastalar günlük ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilirler.
Bazı hastaların geçici bir süre yürüteç gibi destekleyici cihazları kullanmaya devam etmesi gerekebilir.
Oluşabilecek pıhtıları önlemek için verilen kan sulandırıcı ilaçların kullanımına doktorunun tavsiyesine uygun şekilde devam edilmelidir.
Kalça ve uyluk çevresindeki kasları güçlendirmek için hastalara evde egzersiz programları verilir. Bu egzersizlerin düzenli yapılması iyileşme sürecini hızlandıracaktır.